17 Aralık 2024 Yazarı yhackup 0

Kan ve İdrar Tahlillerindeki Kodlar Ne Anlama Geliyor ?

Hastalanıp ve Kontrol için hastanede kan verdiğimizde bir tahlil raporu çıkar bazı kodlar ve yanında bazı değerler. Hiç biri bizim için bir anlam ifade etmezken doktorlar için çok büyük önemli verilerdir.

Bu tahlil isimlerini kodlarını internette araştırınca da tıp dilince yazdığı için okusanız da bir çoğunu anlayamazsınız.

Bir diğer konu ise, bir çok Tahlil kodu tek başına bir anlam ifade etmez. örneğin ABC1 değeri düşük ise doktor DEF1 değerine de bakar o yüksek ise durum normal karşılanır gibi.

Bunları araştırırken bir çok site çıkıyor karşınıza ve alayı click-bait olduğu için okuyorsunuz okuyorsunuz konuyla alakasız zırvalama. Aradığınız bilgi yok yazıda boşa zaman geçiriyorsunuz biraz da o yüzden yazmak istedim. Tıbbi bir dokuman değildir meraklıları için kodların anlamlarıdır.

En sık kullanılan kodların Halk dilinden anlaşılır açıklamaları aşağıdaki gibidir.

Kan Tahlili

  • eGFR : Böbreklerin süzme kabiliyetini gösteren önemli bir testtir.
  • Demir : Kandaki demir miktarı.
  • TIBC (Doymamış demir bağlama kapasitesi) : Yediğimiz yiyeceklerdeki demiri bağırsaktan kan yoluyla demirin kullanıldığı hücrelere transfer eder. Eğer Demir eksikliği var ise vücut daha fazla demir toplamak için bu değeri yükseltir.
  • UIBC (Doymamış demir bağlama kapasitesi ) : TIBC demirleri taşırken, kapasitesinin 3’te1ini kullanır 3’te2 si boş kalır. Bu boş kısımlara UIBC denir, vücutta demir eksikliği olduğunda bu kapasite artırılır bu UIBC yükselmesi demektir.
  • Kalsiyum : Kandaki kalsiyum miktarı , Genelde D vitamini ile birlikte ölçülür, D vitamini eksik ise beslenme yoluyla aldığımız kalsiyum, vücudumuz tarafından emilemez. Aynı şekilde K2 vitamini ile de bir ilişkisi var. K2 vitamini de bu kalsiyumu dişlere ve kemiklere taşır.
  • Sedimentasyon : Dibe çökme anlamına geliyor aslen, bazı proteinler kırmızı kan hücreleri ile bir araya gelip daha kan hücrelerinin dibe daha hızlı çökmelerine yol açar. Dibe çökmenin hızı vücutta iltihap veya kanserli doku oluşumu ile ilgili bilgi verir.
  • Üre : Yediğimiz yiyeceklerdeki proteinlerin parçalanması sonucu ortaya çıkan, vücut için zararlı olabilecek azotun idrarla atılmasını sağlar. Eğer idrar ile doğru şekilde atılamıyorsa kanda yüksek görülür bu da böbreğin görevini yerine tam getirememesi olarak yorumlanabilir.
  • Glukoz: Yunanca da Tatlı anlamına gelir. Halk arasında duyduğumuz Kan şekeri ölçümüdür.
  • TIBC (Demir bağlama kapasitesi) : Demirin, yemeklerin emildiği yerden (bağırsak) kan yoluyla demirin kullanıldığı hücrelere tranfer eder.
  • Alanin aminotransferaz (ALT) : Yediğimiz içtiğimiz şeylerin sindirime uğradıktan sonra karaciğere ulaşan besin ögelerinin enerjiye çevrilmesini sağlar. Sadece Karaciğerde ve Böbrekte görülmesi normaldir Kana az miktarda olabilir eğer kanda yüksek ise Karaciğerde bir sorun göstergesidir.
  • Aspartat aminotransferaz (AST) : Karaciğer tarafından üretilen bir enzimdir. Kalp, kas, böbrek, beyin ve kırmızı kan hücrelerinde bulunur. Hücrelerde ve dokularda herhangi bir problem oluştuğu zaman bu enzimde vucütta çoğalır.

  • Kreatinin : Kaslarda kreatin adı verilen bir bileşik üretilir ve bu bileşiğin yakılması sonucu oluşan ürüne de kreatinin denir. Aslında bir atıktır böbrek tarafından vücuttan atılması beklenir. olağan değerlerden yüksek olmaması beklenir.

  • Ürik Asit : Deniz ürünleri, et, ıspanak benzeri sebzeler, çay, kahve ve mayalı içeceklerde bulunan bir bileşiktir vücudumuz için bir atık/çöplüktür. Vücudumuzdan her gün atılması vücutta birikmemesi gerekir. Biriktiğinde genelde eklemlerde birikerek kristaller oluşturur eklem hastalıklarına yol açar.
  • Vitamin B12: Et, Süt Yumurta gibi hayvansal gıdalarda bol bol bulunan bir vitamindir. Eksikliği beyine geri dönüşü olmayan hasarlar verebilir.
  • Folat (B9 Vitamini) : Yeşil gıdalarda bulunan bir vitamindir.

  • Ferritin : Demiri vücutta depolayan, salınımını kontrol eden bir protein olduğu için ona demir deposu da denmektedir.

  • Serbest T4 : Troid Bezlerinin sağlıklı olup olmadığını anlamamızı sağlayacak bir testtir. Boyunda bulunan troid bezinden salgılanan hormonlar enerji üretimi ve metabolizma hızının ayarlanması, kilo alımı veya kilo kaybı, ruh hali gibi konulardan sorumludur.
  • TSH : Troidi kontrol eden hormondur , T3 ve T4 hormonlarının ne kadar üretileceğini ne zaman üretimi durduracağını belirler.

  • WBC (White Blood Cell): Beyaz Kan hücreleri. Vücuttaki görevleri, savunmada yer alıp enfeksiyonlarla savaşmaktır.
  • RBC (Red Blood Cell): Kırmızı Kan hücreleri. Vücut içinde oksijen ya da karbondioksit taşınmasından sorumlu alyuvar hücreleridir.
  • HGB (Hemoglobin), Kemik iliğinde üretilen ve kırmızı kan hücrelerinde depo edilen bir proteindir. Akciğerlere giren havanın içindeki oksijen hemoglobine yapışarak vücuttaki diğer organlara dokulara taşır.
  • HCT (Hematokrit): Vücudumuzdaki toplam kanın ne kadar oranla kırmızı kan hücresi içerdiğinin bir ölçüsüdür.

  • PLT (Trombosit): Yaralanmalarda vucüt içine veya dışına akan kanın pıhtılaştırarak durdurulmasını sağlayan bir kan hücresidir.
  • MPV : PLT (Trombosit) hücrelerinin boyutu ile ilgili bilgi verir.
  • PDW (Platelet Distribution Width) : PLT (Trombosit)’ler arasındaki yapısal boyut farkı değeridir.
  • MCH : WBC (Kırmızı kan hücreleri) hücrelerindeki hemoglobin düzeyi ölçüsüdür.
  • MCHC : WBC (Kırmızı kan hücreleri) hücrelerindeki hemoglobin düzeyini Yüzde(%) olarak bir ölçüsüdür.
  • RDW (Red Cell Distribution Width) : WBC (Kırmızı kan hücreleri)’nin büyüklüğünü/hacmini belirtir.
  • MCV (Mean Corpuscular Volume) : WBC (Kırmızı kan hücreleri)’nin boyutu hesaplamasıyla oluşan değerdir.
  • PCT (Prokalsitonin): vücutta iltihabi reaksiyonların bakteriyel enfeksiyon ortaya çıkmasını takiben kanda yükselen peptitlerden biridir.
  • NEU (Nötrofil) : (WBC) Beyaz Kan hücrelerinin bir kısmını oluşturan bir hücre tipidir. Enfeksiyon bölgesine ilk giden hücre tiplerindendir ve içerdikleri enzimler sayesinde mantar ve bakterilerle savaşırlar.

  • LYM (Lenfosit) :Bağışıklık sisteminin bir parçası olan ve kemik iliğinde üretilen bir hücredir. Vücudu tehdit eden virüsler, bakteriler, mantarlar, yabancı maddeler ve kanser hücreleri gibi şeylerle savaşırlar.
  • MONO (Monosit): En büyük beyaz kan hücrelerine verilen addır. Bazı enfeksiyonlara karşı savaşırlar, Hasarlı hücreleri uzaklaştırmasında ve kanser hücreleriyle savaşmasında yardımcı rol oynarlar.
  • EOS (Eozinofil): (WBC) Beyaz Kan hücresi türüdür Bazı parazit türlerine karşı vücudu savunurlar. Eozinofil yüksekliği çoğunlukla parazitler bir enfeksiyonu, alerjik reaksiyonu veya kanseri gösterir.
  • BASO (Bazofil): Kemik iliğinde üretilen ve vücudu zararlı mikroorganizmalara karşı korumaktan sorumlu hücrelerdir.
  • C reaktif protein (CRP)(Nef.) : Karaciğerin, vücuttaki herhangi enfeksiyona karşı ürettiği bir proteindir. Vücuttaki iltihabı ve iltihabın derecesini ölçmek için kullanılır. iltihap ne kadar çok ise CRP o kadar yüksek çıkacaktır.

İdrar Tahlili

  • Tomurcuk Maya : İdrarda maya/mantar görülüp görülmediğini gösterir.
  • UROBİLİNOJEN : Safra içerisinde bulunur ve flora bakterileri tarafından yıkılması sonucunda bağırsakta oluşan bir çöplüktür vücuttan dışarı atılması gerekir.
  • Keton :İdrarda olmaması gerekir. İnsan vücudu enerji için glikoza ihtiyaç duyarlar, yeterli enerji olmadığında ise yağ depolarından yağ yakmaya başlarlar. Hücreler yağ yakmaya başlayınca karaciğerde Keton üretimi başlar.
  • BLD (Blood): Blood kan demektir. İdrarda kan görülüp görülmediğini gösterir.
  • PROTEİN(Albüminüri) : Kanımızda bulunan bir protein türüdür sadece kanda bulunması gerekir böbreklerimiz bu proteini süzer idrarda olmaması gerekir.
  • NIT (Nitrit): Normalde idrarda Nitrat bulunur. Ancak bazı zararlı maddlerden dolayı nitrat nitrite dönüşür bu enfekte eden bir maddedir idrarda olmaması gerekir.(Bu maddeyi evde ekvaryum besleyenler çok iyi bilir akvaryumda da Nitrat nitrite dönüştüğünde balıklar zehirlenmeye başlar.)
  • LEU (Lökosit) : Bir Beyaz Kan hücreleridir. İdrarda çok az belirli bir oranda görülebilir ama belirli bir değer üstünde ise idrar yolu enfeksiyonu belirteci olabilir.
  • GLUKOZ(Glukozüri): Kanda bulunan şekerdir, Böbrekler idrarı oluştururken içindeki şekeri emer, idrara şeker gönderilmez. Kısaca idrarda Şeker olmamalıdır.
  • Dansite : Kelime anlamı yoğunluk demektir. Sıvı tüketimi az olursa bu değer yükselecektir aynı zamanda rengi de koyulaşacaktır.

  • PH : Açılımı Potansiyel hidrojen,dışarıdan satın aldığınız Su’larda ve sıvı ürünlerde sık sık görürsünüz. Bir maddenin Asit-Baz dengesinin ölçüsüdür. PH değeri 0 ile 14 arasıdır. 7 Tam orta , 7’nin altı o maddenin asidik , 7 nin üstü o maddenin alkaline yani bazik olduğunu gösterir. idrarın PH değeri tam ortadan en fazla 1 adım sapmalıdır fazlasında veya eksiğinde farklı sorunları gösterir.
  • Vit. C : Yani C Vitamini,idrarda C vitamini olmaması gerekir. Gereğinden fazla C vitamini alındığında vücut tarafından emilemez ve idrara karışmaya başlar bu da idrar yolllarında kasıkta ağrıya neden olur.
  • Bulanıklık: İdrarın bulanık olmasının bir çok sebebi olabilir. Proteini yani İdrarda normalin üzerinde protein bulunması, Böbrek taşı, kan bulunması, Dehidrasyon olması(aşırı susuzluk),enfeksiyon vs vs.
  • Yağ,Oval Yağ Hücresi : İdrarda olmaması gerekir.

  • Trikomonas: Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Kadınlarda daha çok görülür genelde kendiliğinden iyileşir olması halinde idrarda yanmalar görülür.
  • Eritrosit (RBC): Red Blood Cell yani Kırmızı Kan hücreleri. İdrarda olmaması gerekir.
  • Geçiş Epiteli : Bu aslında bir örtücü dokudur , bir şeyin üzerine serilen çarşaf gibi bir organizmanın derisini zarını boşluklarını örten bir doku.

  • Silendirler : Yağ Silendir, Mumsal Silendir, Hücre Silendir, Lökosit Silendir, Eritrosit Silendir Bunlar böbrekte oluşan bir yapı. Böbrek rahatsızlığı olmayan kişilerde görülmezler.

  • Tirozin ve Sistin Kristali : Bunlar amino asittir böbreklerden süzüldükten sonra vücut geri emer dolayısı ile idrarda olmamalıdır.
  • Lösin Kristali : Amino asit metabolizmasının bozulduğu karaciğer bozukluklarında idrara karışır.
  • Kalsiyum Fosfat : Böbrek taşlarının %60-75’i bu maddeden oluşur Normalde kandaki fazla kalsiyum böbrekler tarafından temizlenir. idrarda olmaması gerekir.
  • Triple Fosfat : Bakterilerin neden olduğu bir idrar yolu enfeksiyonuna işaret edebilir.

  • Ürik Asit: Yediğimiz yiyeceklerdeki proteinlerin parçalanması sonucu ortaya çıkan, vücut için zararlı olabilecek azotun idrarla atılmasını sağlayan maddedir.
  • Mukus: Bildiğimiz sümük , idrarda mukus bulunmamalı eğer var ise idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları, cinsel yolla bulaşan hastalıkların habercisi olabilir.

  • Bakteri : İdrar yolu enfeksiyonu olarak tanımlanmaktadır.
  • Yassı Epitel: Epitel hücrelerinin görevi vücudu virüslere karşı korumaktır. İdrarda düşük miktarda bulunması normaldir ama yüksekliği idrar yolu enfeksiyonuna işaret edebilir.
  • Eritrosit (RBC) : Kırmızı Kan hücreleridir idrarda bulunmaması gerekir.